Vergi Müfettişleri Derneği Şiir Yarışması
ŞİİR YARIŞMASINDA DERECEYE GİREN ŞİİRLERİMİZ
Derneğimizin İstanbul’ da Hazine ve Maliye Bakanlığı Ataşehir yerleşkesinde 13 Ekim Perşembe günü düzenlediği ‘’Müfettiş Şairler Cemal Süreya ve Sezai Karakoç Anma ve Şiir Programı’’ içeriğinde yer alan ve duyurusunu önceden yapmış olduğumuz şiir yarışmamıza 47 üstad ve meslektaşımız tarafından 117 şiir gelmiş olup; jürilerimiz aşağıdaki gibidir.
Yarışma jürileri:
1-İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun YILMAZ
2-Öğr. Gör.Dr. Osman Kürşat YORGANCI
3- Öğr. Gör.Dr. Mustafa Özgün HARMANKAYA
4- Kültür Turizm Bakanlığı Başmüfettişi Bilal BAKIR
Söz konusu yarışmamız ilk üçü aşağıdaki gibidir.
- Şiir ‘’İSTİSNA’’ ile Mustafa Sefa MAZLUM
- Şiir ‘’YILAN BAHÇESİNDE GÜL KOKLAMAK’’ ile Abdulsamet TAŞ
- 3 şiir ‘’KARANFİL’’ ile Recep AKAY
‘’MASALLAR ALEMİ’’ ile Caner OSMANOĞLU
‘’NERDEN BİLEBİLİRDİM ’’ ile Abdulsamet TAŞ
Yarışmamızın ilk üç şiiri aşağıdaki gibidir.
İSTİSNA
“Adıyla müsemma olması temennisiyle”
Bir zamanlar mutlak kuraldım eşrefi mahlûkatın en kutsal yerinde.
O kadar sertti ki çizgilerim,
Değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek
Üç maddeden biriydim.
O kadar mutlaktım ki,
İstisna ne demekti,
Bilmezdim.
Görmezdim sivrilen uçlarını dengemin,
Allayıp pulladığım her masalın yalnızca bir ismi vardı,
İstisnalar kaideyi asla bozmazdı.
Fark etmediklerim o kadar çoktu ki..
Mesela,
Gün oldu ağır gelmeye başladı taşıdığı ekmek hamala,
Alnındaki terden vazgeçti.
Kanuna karşı hile denilen bir vahim yol seçti kendisine,
Sonra değiştirilemeyecek ne varsa,
değiştirecek kadar güçlü sandı kendini.
Değiştirdi de..
Kaybettiği her kale, kazandığı bir malikâneye dönüştükçe,
Vazgeçti.
Vazgeçti…
Tüm bunlar yaşanırken hayatta,
Çelik konstrüksiyon yapılarımın kanatları altında
mutlakiyetim onlara benzemekteydi.
hiçbir şeyin aşındıramadığını düşündükçe ben,
eridi kanaatleri bilimimin.
Söz sahipleri sözlerini terk etti,
Ketum bir karayel esti güneşin battığı yerden,
Küresel bir yangın yürüdü hamalın dudaklarından,
Çekildi suları nehrimin,
Kurudum.
Heba oldu meyveleri bağımın bahçemin.
Yanı başındaydım oysa..
Göremedim.
Gel zaman,
git zaman,
Yalan diyarının mutluluk dekorunda sahnelenen oyunda,
Başlar parmaksız bir ayağa,
Ayaklar beyinsiz bir başa dönüştü.
Hülasa-i kelam,
Yıkıldı minareleri camimin..
Ve en başta fark edemediğim,
Sivrilmiş uçları kalemimin,
Göremediğim istisnam oldu..
Miyoz bölünmeler yaşadı,
Benzedi,
Benzeşti,
Uzlaştı,
Örtüştü
Ve çoğaldı.
Mutlak oldu hamalın hilesi,
İstisnalar dağında ıssız bir ine döndü
Eşrefi mahlukatın hayalleri, aşkı, sevgisi, yüreği..
Ahir ömürden bir gün..
Terk-i diyar zamanını teğet geçmiş sancılarım,
Karadulların ağlarında çırpınırken,
Zararın neresinden dönersen kardır diyerek
Bir düstur edindim kendime..
“Her istisna dokunduğu noktadan başlayan bir sancı odağı,
Her sancı merkez üssünü yeniden tetikleyen bir deprem,
Ver her deprem,
Hamalın ket vurduklarına ışık tutan,
Hayat veren travma.”
Bu döngünün sonu,
Eşrefi mahlukata dönecekse eğer,
Zaman, bir şeylerin farkına varma zamanıydı..
Şimdi..
Hamalların dünyasını revize edecek bir istisna olmalı,
Tüm hikayeyi tersten yazıp,
Doğru olanı baştan okumalıydı.
Gün doğumuyla birlikte yeniden yayılarak miyoz tadında,
Yaşam kadar gerçek olmalı,
Ve istisnalar kaideyi bozmalıydı.
Mustafa Sefa MAZLUM
YILAN BAHÇESİNDE GÜL KOKLAMAK
Yollar, istikametimizle mukim ve çatallı,
Yollar, bir yılan ağzında ağulu, sancılı sırlı…
Kavlimiz, vuslatımıza tutsak,
Vuslatımız, topal ve aksak…
Gidiyoruz bir bilinmeze galebe çalmaya,
Gidiyoruz dert otağından murad almaya…
Vardık eşiğine diz vurduk garipçe,
Oldu sırrımız bileklerimize kelepçe…
Kelimeler tükendi, bakışımız kırka biçildi,
Hak batıldan işte böyle seçildi…
Sırra gark olan bende’ler bu yolda hürdü,
Gördüğümüz, bir koca hayr’ın düşüydü..
Yılan bahçesinde gül kokladık,
Biz bir mukaddes sırla zırhlandık…
ABDULSAMET TAŞ
KARANFİL
kapılar kapanıyor sanıyoruz rüzgârdan
kapılar kapatılıyor yüzümüze
telaşlı günler, efkârlı gecelerle ağırlanıyoruz bu hayatta
uykular rüyalara haram
rüyalar, adına ömür diyoruz her an
bense saçlarına düşmüş bir ak
gizlenen kalabalıklardan
afili kelimeler biriktiriyorum gidişine
çoğu kifayetsiz, kurşuni
çölde vaha olmaya hevesliyken,
kaktüs sulayan
kelimeler ki,
bir serabı billur gibi yansıtan
her itiraf bir mezar taşı hayatımda
filiz versin diye kalbime gömüyorum umutlarımı
bu kurak toprağın yangını
kendi içinde duyarken yangısını
küllerinden mürekkep yapıp yazıyorum bu satırları
bütün şehir bir bir gidiyor
ulu bir dağ yüklenip bütün acıları
ulu bir çınar bin yıllık hüzünleri
koparıp köklerinden alıp götürüyor
yalnız boşluklar kalıyor burda bana ait
bereketli ovalar devasa çöller doğuruyor
bu kentin bağrına
nefesini alıp götürüyorsun buğulu camlarda
esen sabah meltemini
gün doğumunu anlarım, çöksün karanlıklar üstüme de
bakışını da götürmek zorunda mısın
yakamozlarda mı kalmasın ay ışığında
dudaklarından süzülüyor damıtılmış ayrılık sözleri
bana kor olur
elveda ’lar, hoşça kal ’ lar, mutlu ol ’lar..
düşerken tekinsiz saatlerde şarabın esrikliği
gençliğin ziyasında yokluğunun esareti
avucumda bir beyaz güvercin
uçup gitmesin diye kenetlenirken ellerim
kadife kanatlarından masumiyet süzülüyor,
ürkek bakışını gördükçe mavi gözlerim
kalbin atarken ellerimde suskun dillerim
bir güvercine özgürlük yaraşır diyor
uç şimdi bütün güzelliğinle
hazan mevsimi saklı kalsın bende
gün olur ellerimde yaseminlerle sümbüllerle
kapın çalınsa da karanfillerle
götür hanımeli baharları ülkemin aşk kentine..
RECEP AKAY
MASALLAR ALEMİ
Hiç başucumda masal okuyanım olmadı benim.
Bir çocuk uyuklayışında tüm masalları kendim uydurdum.
Masallar dünyasında tüm masalları ancak büyüyünce okudum.
Sevgiliye hasret gecelerde ‘Külkedisi’ okudum kendi kendime.
Lise yıllarının ağır başlı çocuklarıydık ve
Kendimizi fazla büyüttük.
Robin Hood masallarını yazdık yeniden.
Ama zenginden alıp fakire vermedik,
Çünkü biz zengini de sevdik bir yerde.
Fazla gülmeyi ayıp sanarak büyüdük,
Bu gülümseme yoksulluğunda fazla durgunduk.
Bir masallar ülkesine doğmuştuk,
Ama korkunç masallar içinde büyüdük.
Gençliğimizin deliliğinde karanlık ormanlar üstümüze üstümüze geliyordu,
Kırmızı başlıklı kızların ormana girmesine yasak gelmişti.
Zira ülkemin ormanları laikti,
Ve başlıklı kızlar buraya layık değildi.
Aç kurtlar sürekli kılık değiştiriyordu,
Ve tüm kırmızı başlıklı kızlarla sordum hayretle,
“Neden insanlar bu kadar acımasız büyükanne?”
Büyükanne sessiz, kabullenmişti…
Kurtlar gitmişti şimdilik ama orman sessiz, ıssız ve belirsiz.
Ardını kimsenin görmediği Kaf Dağına bakıyorum geceleri,
Mermi sesleri yırtıyordu geceyi.
Ve Kaf Dağının kan kokuyordu ardı,
İnsanlar ölüyor kirletilmiş bir masalda,
Yan yana düşüyordu kardeşler gülümseyerek birbirlerine.
Ama biz Anka Kuşu olamıyorduk bir türlü,
Doğuramıyorduk kendimizi küllerimizden.
Kül oluyor savruluyorduk.
Herkes Karıncanın yanındaydı
Ama biz bir derdi var biliyorduk Ağustos Böceğinin.
Yaşatmak için yakarken kendi bedenini
Yaz gecesini parçalayan çığlıklarını şarkı sanıyorlardı ve kimse duymuyordu onu,
Ama biz biliyorduk var bir derdi Ağustos Böceğinin
Ah karınca, umarsız, bencil, kindar seni.
Uyanın artık La Fontaineler, Andersenler ,
Yeter verin artık şu kalemi,
Hiç duyulmamış bir masal yazmanın tam zamanı şimdi.
Adını biz koymalıyız masalın,
Bir varmış bir daha varmış şimdiki zaman içinde.
Gelişi olsun, gidişi olmasın sevgilinin masalda.
Herkes sevsin bir birini.
Dünya güzeli bir kız olsun içinde
Saçları dalgalı, gözleri ışıl ışıl, yanakları gamzeli.
Bir adam olsun, benim gibi tarifi gereksiz.
Hiç aramasınlar bir birini, masal onlarla başlasın,
Ne onlar bitsin ne de masal.
Kurt ta olmasın cadı da masalda,
Aç kalmayacak ne Hansel ile Gretel ne de diğer öksüzler…
Özgür olacak Rapunzeller
Uzatacaklar altın sarısı saçlarını sevgiyle tarayacak anneler…
Bir varmış bir daha varmış
Uyutmayın çocukları, uyutmayın
Bu masalı onlar anlatacak şimdi siz dinleyin.
CANER OSMANOĞLU
NERDEN BİLEBİLİRDİM
Bu bir maktu ifadedir.
Anayasanın bir iki ve üçüncü
Maddesinden önce gelen:
“İlahi aşka ulaşmayan her aşk kördür.
Körler göremezler.”
Henüz o vakitler şiire ve söze
Bürokrasinin sinmediği
Söylenenin muhatabına
Doğrudan söylendiği,
Alınacak olanın
Dolaysız dümdüz alındığı günlerdi.
İşte sözüm o günler sözlerinden
Bir sözdür.
Umursamamıştım
İlk gördüğümde
İnce parmaklarını
Ve dikkatimi hiç çekmemişti
Beynime rengini ve adetini
İşleyen kirpiklerin.
Ala bir ceylan’ın bakışlarına mahmuzladığın
O serin ve titrek temaşâan
Vurmamıştı henüz,
Sonradan ıskalamayacağı
Kalp akıl ve fikir Üçgenimi.
Serindi o vakitler,
Orta Anadolu steplerinden
Aşıp gelen rüzgarlar,
Okşardı tenimi
Yıldızsız gecelerin akşamları güzeldi,
Senden sonra rüzgarların;
Yaralayacağını,
Kavuracağını ve yakacağını,
Yıldızların kayacağını,
Buhran bulutlarının gök kubbeyi donatacağını,
Başakların çekirge istilasına,
Yatağından taşan azgın nehir suların
Haneleri içine alıp yok edeceğini,
Vahşi canavarların semt aralarında
Emzikli anaları korkutup
Sütten keseceğini,
Şehirlerde iç savaş
Kasabalarda göç hazırlığı
Köylerde kıtlık olacağını
Nerden bilebilirdim.
Nerden bilebilirdim
Fakültenden
Dogöle giden
İşlek ve ruhsuz o başkent grisi
Saçma yolun,
Kıyamete kadar
ve sonrasında da yürüyeceğim
Bütün yolların kesiştiği
İpek yolum olacağını..
Nerden bilebilirdim..
Her vakit zulme kıyam eden
Türk çehrem ve pazılarımın
İşgale uğramış
Müstemleke bir memleketin
Bitap düşmüş Hicaplarına
Karışıp da,
Esaretine alışacağını
Sonra da
Sömürülmeyi
medeniyet sayacağını.
Nerden bilebilirdim
Gecenin koynunda uykuya
Erişmeyen gözlerimin
Kanayan haline
Kelamın aldırış etmeden,
Artık nebatata ihtiyaç duymayan bedenimin
Tükenen takatına kerç edercesine
İlk fırsatta;
Beyaz kağıda kinini
Kara kara kusacağını..
Nerden bilebilirdim
Ömrümün bu taze çağının,
Tomurcuğa duran
Dünya odaklı iştiyakının
Bu girizgahına;
Bir müfettiş soğukluğunca ilişilerek
“Raporun sonuç kısmında izah edilmiştir”
Denilip-kestirilip ve de
Ahkamına yargı yolu kapatılarak
Arşive kaldırılacağını.
Aşk hani ilk bakışta çakardı kalbe kibritini..
O ilk görüşte tutuşmayan kalp
Nasıl yönünü yerini kaybetti.
Bu tez aşkın literatürüne senle mi girdi..
Yoksa senden sonra
Sadeliğin zarafeti
Aşktan öte bir adla mı tanımlanmalı?
İşte bileklerimi kesip
Ellerimle işlediğim günahların
Kısası: kanım.
Polis sirenleri
Ambulanslar ve itfaiye…
Hepsi aynı anda
Hepsi farklı amaçla burada..
İşlediğim cürümleri
Kelepçelemeye
Onarmaya ve söndürmeye geldiler…
Semtimi yaktım..
Sensiz yolları çarmıha gerdim
Senle Cem olsun diye sen de öldüm.
ABDULSAMET TAŞ
Konu ve Amaç: Meslektaşlarımız arasında şiir, edebiyat ve sanat vasıtasıyla birlik beraberliği perçinlemek.
Vergi Müfettişleri Derneği’nin kurulduğu günden bu yana edebiyata verdiği değeri vergi müfettişleri ile paylaşmak üzere düzenlendiği ve bu sene içerisinde gerçekleştirilecek olan şiir yarışmasına, tüm amatör ve profesyonel şiir yazan vergi müfettişlerini davet ediyoruz.
Düzenlenecek olan yarışmanın konusu bulunmamaktadır. Müfettişlik mesleği her ne kadar hesap inceleme üzerine kurulu olsa da, inceleme neticesinde yazılan raporlar mesleğimizin edebiyat boyutunu da ortaya koymaktadır. Edebiyat tarihimize bakıldığı zaman mesleklerinin haricinde yazın dünyasına iz bırakan müfettişler bulunmaktadır.
“Müfettiş Şairler Cemal SÜREYA ve Sezai KARAKOÇ Anma Günü ve Şiir Yarışması” olarak duyurusunu yaptığımız konuyla ilgili olarak, meslekten üstatlarımızı bilinen ve bilinmeyen yönleriyle anmak ve yine meslektaşlarımızın arasında şiire ilgi duyan arkadaşlarımızın tespitini sağlamak bu vesile ile devam eden kültür mirasımıza katkı sağlamaktır.
“Müfettiş Şairler Cemal Süreya ve Sezai Karakoç Anma Günü ve Şiir Yarışması” Şairlerimize hayatlarında temas etmiş konuşmacılarımızın anıları, ilk ağızdan bilinen ve bilinmeyen yönlerin anlatılacağı, şiirlerinin yer alacağı iki dost, iki meslektaş, iki sınıf arkadaşını bir araya getireceğimiz programımıza aynı zamanda şiir yarışması düzenleyerek meslektaşlarımız arasında şiiri, edebiyatı, sanatı ve birlik beraberliği perçinlemek istiyoruz.
Şiir yarışması şiir organizasyonumuzun bin parçamı olup organizasyonumuzun konuşmacı konuk seçiminde şairlerimizin hayatına temas etmiş ve ayrıca bu anlamda çalışmaları olmuş kişiler özenle seçilmiştir.
Başlangıç noktasında Maliye Bakanlığının eski Müfettişleri olan Şair Cemal SÜREYA ve Sezai KARAKOÇ’ u anmak şiirlerini okumak ve bu bağlamda meslektaşlar arasında şiir yarışması düzenleyerek camiamız içerisindeki şiire yakın ve yatkın meslektaşlarımızın motivasyonunu artırmak amaçlanmıştır. Protokolün yayınlanması tarihinde aşağıda yer alan konuklarımız netleşmiş olup süreç devam etmektedir. Konuşmacı konuklar;
1) Doğan HIZLAN, Sunay AKIN, Hakan GERÇEK, Saadettin ACAR
Vergi Müfettişleri Derneği düzenlenmekte olan bu yarışmada tüm katılımcılara başarılar dileriz.
Katılım Koşulları:
- Bu yarışma, Yarışma Seçici Kurul Üyeleri ve onların birinci yakınları dışında, şiir ile ilgilenen vergi müfettişlerine ve bir dönem vergi müfettişi yapmış olanlara açıktır.
- Yarışma konusu bulunmamaktadır yarışma kurallarına uygun olması koşuluyla katılım sağlanabilir.
- Daha önce herhangi bir yarışmada ya da basılı yayında yayınlanmamış olmalıdır. Böyle bir durum, yarışmanın sonuçlanmasının ardından tespit edildiğinde kişinin derecesi ve ödülü geri alınır. Kişi, ödülünü zamanında geri teslim etmekle yükümlüdür.
- Katılımcılar yarışmaya en fazla 3 şiir ile katılabilir.
- Şiir; Vergi Müfettişleri Derneği’nin [email protected] mail adresine e-posta yoluyla teslim edilmelidir.
- Yarışmacıların, yarışmaya gönderdikleri şiirlerde, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanunu uyarınca tek başlarına eser sahibi oldukları kabul edilir. Eser sahipliği konusunda üçüncü kişilerin hukuki işlemde bulunması ve yargılama sonucunda haklı görülmesi durumunda, yarışmacıya verilen ödül geri alınacağı gibi oluşacak zararın tazmininden de tek başına sorumlu olacaktır.
- Yarışmaya katılan, sergilenmeye layık görülen, ödül ve mansiyon alan yapıtlar, Vergi Müfettişleri Derneği arşivinde kalacaktır. Kurumlar, şiir yazanın adını belirterek kendi bünyesine hazırlayacağı takvim, poster, albüm, katalog, kitap, sergi vb. kullanım haklarına şiir sahibi ile birlikte sahip olacaktır. Yarışmaya gönderilen eserlerin, yarışma sonunda Vergi Müfettişleri Derneği tarafından yarışmacıya geri gönderilmesi zorunluluğu yoktur.
- Yarışmacıların, yarışmaya gönderdikleri şiirlerde, yer alan kişilerden 6698 sayılı Kişisel Verilerin Koruma Kanunu kapsamında açık şekilde rıza almış oldukları kabul edilir. Bu hususta tüm sorumluluk şiir yazan/şaire aittir. Şiirde yer alan kişilerin, KVKK uyarınca hukuki işlemde bulunması ve yargılama sonucunda haklı görülmesi durumunda, yarışmacıya verilen ödül geri alınacağı gibi oluşacak zararın tazmininden de tek başına sorumlu olacaktır.
- Kazanan yarışmacının adres veya diğer iletişim bilgilerinde yanlışlık olması ve ödülü vermenin mümkün olmaması halinde, kazanan yarışmacı ödül konusundaki tüm haklarını yitirecektir. Yarışmada verilen ödülle ilgili doğabilecek tüm vergi ve yasal yükümlülükler kazanan yarışmacı tarafından yerine getirilir.
- Yarışma komisyonu, yarışma takviminde değişiklik yapma hakkına sahiptir. Ödül töreni, tarihi ve yeri yarışmanın sonuçlandırılmasından sonra duyurulacaktır.
- Katılımcılar, yarışmaya katılarak şartları kabul etmiş sayılır.
Katılım:
- Şiirlerinizi, Vergi Müfettişleri Derneği’nin şiir yarışması için oluşturduğu mail adresine posta yoluyla teslim ediniz.
- Kendinize, her şiir için ayrı olmak üzere bir rumuz belirleyiniz.
- Yarışmaya katılmasını uygun gördüğünüz en fazla 3 şiiri aşağıda belirtilen mail adresine gönderiniz.
Seçici Kurul:
Yarışma jürisi, son katılım tarihinden sonra Vergi Müfettişleri Derneği kurumsal web sitesinde açıklanacaktır. Hali hazırda bulunan Jüriler: Dr. Coşkun YILMAZ (İstanbul İl Kültür Müdürü), Öğr. Gör. Dr. Osman Kürşat YORGANCI (Yıldız Teknik Üniversitesi), Öğr. Gör. Dr. Mustafa Özgün HARMANKAYA (Yıldız Teknik Üniversitesi), Bilal BAKIR(Kültür ve Turizm Bakanlığı Baş Müfettişi-E.Vergi Müfettişi)
Yarışma Takvimi:
Son Katılım: 15.09.2022
Seçici Kurul Toplantısı: Son katılım tarihinden sonra www.vmd.org.tr adresinden duyurulacaktır.
Nihai jüri değerlendirmesi 7 Ekim tarihinde sonuçlanacaktır.
Etkinlik Takvimi:
Tarih: 13.10.2022 Saat: 14:00
Yer: Hazine ve Maliye Bakanlığı Ataşehir Yerleşkesi(Barbaros Mah. Ardıç Sok.No:10 Ataşehir/İSTANBUL)
Gerçekleşen Katılım: Yarışmamıza koşulları uyan 47 yarışmacı ve 112 şiir ile katılım sağlanmıştır.
Ödüller:
İlk üç şiir söz konusu şiir ve anma programı içerisinde takdim edilerek okunacaktır.
Birincilik Ödülü : Organizasyonda takdim ve okuma ve Varlık Dergisinde Yayımı
İkincilik Ödülü : Organizasyonda takdim ve okuma ve Varlık Dergisinde Yayımı
Üçüncülük Ödülü : Organizasyonda takdim ve okuma ve Varlık Dergisinde Yayımı
47 yarışmacı: Edebiyat kültür sanat alanında yayın yapan Varlık Dergisine bir yıllık abonelik.
Sonuçların Duyurulması ve Yayın: Sonuçlar Seçici Kurul değerlendirilmesini tamamladıktan sonra www.vmd.org.tr adresinden duyurulacaktır. Dereceye giren eserler Vergi Müfettişleri Derneğince belirlenecek edebiyat ve kültür sanat alanında yayın yapan yayın organında yayınlanabilecektir.
Bilgi ve Başvuru İçin: Vergi Müfettişleri Derneği Genel Merkezi
Organizasyon Başkanı Vergi Müfettişi Selçuk Cihan BİNGÖL : 0505 483 14 75
Organizasyon 2. Başkanı Vergi Müfettişi Zehra KAYA : 0553 190 01 46
Yarışma ve sorularınız için mail adresi: [email protected]
Diğer Haberler
-
Vergi Müfettişleri Derneği Tüzüğü
21 Eylül 2023, 09:43 -
II. Ulusal Vergi Yargısı Sempozyumu
25 Nisan 2023, 11:38 -
Derneğimiz ile Selçuk Üniversitesi Arasında İş Birliği Protokolü
06 Ocak 2023, 13:12 -
Özlük Haklarının İyileştirilmesi Hususunda Basın Toplantısı Düzenlendi
26 Eylül 2022, 15:18 -
Vergi Müfettişleri Derneği Şiir Yarışması
20 Eylül 2022, 14:34 -
İstanbul Kaçakçılık-4 Denetim Daire Başkanı Sayın Önal AKÇAY'ı Ziyaret
08 Eylül 2022, 14:50 -
Batı Karadeniz Kariyer Fuarı-Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi
28 Mart 2022, 12:53 -
"Devletlerin Finansmanı Vergi ve Verginin Denetim Boyutu" konulu Finans Kongresi
12 Mayıs 2022, 12:41 -
Risk Analiz Genel Müdürü Sayın Fatih Mehmet BAL’ı Ziyaret
07 Eylül 2022, 11:35 -
Ankara Kaçakçılık-2 Denetim Daire Başkanlığına atanan Sn. Filiz ÖZDEMİR’e, Ankara Kaçakçılık-1 Denetim Daire Başkanlığına atanan Sn.Erhan TEKİN’e, Ankara Vergi İadeleri Denetim Daire Başkanlığına atanan Sn.Fırat KILIÇ’a Ziyaret
07 Eylül 2022, 11:30